Muhalefete Dönük Saldırılar, Paramiliter Yapılanmalar...


Geçtiğimiz günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından hedef gösterilen Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu ve KRT TV programcısı Avukat Afşin Hatipoğlu saldırıya uğradı. Aynı gün içerisinde ve her biri de evlerinin önünde… Organize bir saldırı olduğu bariz belli. Buna benzer bir girişim önceki aylarda Kemal Kılıçdaroğlu’na ve TİP Genel Başkan Yardımcısı Barış Atay’a da yapılmıştı. Hatta onu da bizzat İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hedef göstermişti.

Öyle ki saltanatının çökeceğini anlayan Saray Rejimi, korktuğundan ötürü baskı ve şiddeti günden güne artırıyor. Çünkü Gezi cinayetlerinin, 17-25 Aralık yolsuzluklarının ve sayamadığım nicesinin hesabını vereceklerini biliyorlar. Bu sebeple herkesi hain-terörist ilan ediyorlar. Oysaki esas hainin ve teröristin kimler olduğu ayan beyan. İnsanlar soğuktan donarak ölüyorken iki yeni saray inşa edeceğini söyleyenler, mutlu bir azınlığın vergi borçlarını silip onları zenginleştirenler, ülkeyi parsel parsel Katar’a satanlar, hukuku ayaklar altına alanlar… Neden bu denli saldırgan oldukları da apaçık. Amaçları tabanı ürkütmek, yükselen sesleri kısmak ve gözdağı vermek.

Bugünkü yazıda, İsmet Demirdöğen’in bu saldırıların arka yüzüne dair Artı TV’de bahsettiği iddiaları aktaracağım. Detayına fazlasıyla inilmedi. Dolayısıyla irdelenmesi gereken noktalar da karanlıkta kaldı. Gelgelelim, İstanbul’da ve Ankara’da bir yapılanmadan söz ediliyor. Bu yapılanmanın: Siyasetçiler, emniyet, yeraltı ilişkileri ve bürolarda örgütlenen sevk ve idareden sorumlu emniyet bağlantılı kişiler olmak üzere dört ayağı var. Başlarında da yasadışı işlerle uğraşan ve milliyetçi camia ile bağlantıları güçlü olan bir isim duruyor. İçlerinde uyuşturucu kaçakçılığının yaygın olması da hiç yabancı değil. Bir de bunlara bağlı olarak saldırıyı organize eden çeteler bulunuyor.

Peki çark nasıl dönüyor?

Öncelikle sivrilen bir muhalif genel merkez tarafından hedef gösteriliyor ve yasadışı işlerle uğraşan kişiye bildiriliyor. Emniyetteki bazı isimler ise HTS kayıtlarını sevk ve idareden sorumlu olanlara iletiyor. Sonrasında da çeteler saldırıyı örgütlemek üzere harekete geçiyor, öldürmeden ağır yaralamaya kadar varan görevlerini yerlerine getiriyorlar. Sözün özü, AKP yargıyı kullanarak; MHP de sokak ayağını kullanarak korku salmaya çalışıyor. Bu konu yüzeysel anlatıldığı için detaylı araştırma yapmadan ve somut deliller sunmadan kesin tezler öne sürmek pek mümkün değil. Ancak üzerine gidilmesi gereken çok fazla şey olduğu da su götürmez bir gerçek. Gördüklerimiz Türkiye için pek de yabancı değil. Zira, birçok siyasetçi ve gazeteci de bu gidişatın 80 öncesini, ABD destekli ülkücü komando kamplarını çağrıştırdığını söylüyor. Baktığımızda, o dönem her ne kadar bir sağ-sol çatışması olarak lanse edilse de aslında faşist saldırılar mevzu bahisti, şimdi de…


Eh, tabii kuşkuyla yaklaşmamız gereken tek durum bununla da sınırlı değil. Öte yanda da SADAT isimli şeriatçı bir yapılanmanın uzun zamandır verdiği gayrinizami harp ve suikast eğitimleri var. Sermayelerindeki artış da gözden kaçmıyor. Üstelik mecliste defalarca araştırılmalarına yönelik soru önergesi verilse de AKP tarafından hiçbirisi kabul edilmedi. Üstü örtüldü ve meşru gösterilmeye çalışıldı. Şaşırtıcı değil. Zaten kurucusu olan Adnan Tanrıverdi de Recep Tayyip Erdoğan’ın eski baş danışmanı idi. Bunun yanı sıra irticai faaliyetleri nedeniyle 90’lı yıllarda ordudan tasfiye edilmişti. Sorulacak çok fazla soru var… TSK’dan başka bir örgütlenmenin silahlı eğitim vermesi yasalara aykırı değil midir? SADAT’ın istihbarat örgütleriyle, siyasetçilerle olan bağlantısı nedir? Finansörleri kimlerdir? Devletin yeni bir kontrgerilla gücü olarak mı karşımıza çıkacaklar? Açıkçası AKP’nin tüm bu soru önergelerini reddetmesini yadırgamıyorum. AİHM’nin kararlarını, Anayasa’yı ihlal edenlerden; cumhuriyeti yıkıp İslam Devleti kurmayı hedefleyenlerden ne beklenir ki? İşlerine yarayacak bir yapılanmanın dağıtılması mı? Zaten Erdoğan da zamanında ‘’Camiler kışla, minareler süngü, kubbeler miğfer…’’ gibi dinci-militarist dizeler okumamış mıydı? Hiçbirisi Erdoğan'dan bağımsız değil. Bakalım… Bu paramiliter yapılanma şimdilik çok fazla ismini duyurmasa da iktidar tarafından yaratılan olası bir iç savaş ortamında ayyuka çıkacak gibi görünüyor. Çünkü Lenin’in de dediği üzere: ‘’Hiçbir diktatör iç savaş çıkarmadan gitmez.’’ Sandıkta kaybedeceğini gören Erdoğan, şimdi bunlara zemin hazırlıyor. Burada da sorulması gereken soru şu ki: Türkiye solu bu ortama ne kadar hazırlıklı?


Aynı şekilde, 2016’dan bu yana kaybolan iki yüz bini aşkın devlet silahı da var. Ve bu silahlar, hangi amaçlarla kimlerin eline verildi bilinmiyor. Çünkü buna yönelik soru önergeleri de kabul edilmedi. Bunun yanı sıra Sevda Noyan gibi isimlerin televizyonda açık açık ölüm listeleri hazırladıklarını söylemeleri de unutulmamalı. Bununla sınırlı mı? Hayır. Son zamanlarda yeni bir yasa ile TSK’nın toplumsal olaylarda MİT ve Emniyet’e silahlarını devredebileceği de somutlaştı. Bunlar önemsenmesi gereken çok ciddi olaylar. Ve gerçekçi bakacak olursak bu baskı/şiddet politikaları önümüzdeki süreçte giderek artırılacak gibi görünüyor. Çünkü AKP’nin oy oranı ilk kez %30’ların altına kadar düştü, ekonomi yerle bir olmuş durumda, halk kitlelerinde biriken yoğun bir öfke var… Kısacası Erdoğan korkuyor.


Ne zaman bu konuları araştırsam aklıma Uğur Mumcu gelir… Öldürülmeseydi, ana muhalefetin böylesine pasif kaldığı ve halkın terörize edilmeye çalışıldığı bugünlerde kuşkusuz o keskin kalemiyle karanlıklara karşı koyardı. O ve onun gibi cesur aydınları, halk için mücadele edenleri yalnızca anmak yeterli olmaz. Halk düşmanlarına karşı onların kararlılıklarını kuşanmak gerekir. Gerçeği hiçbir güç engelleyemez. Ve unutulmasın ki tarih hiç durmaz, ileriye doğru akar. Uğur Mumcu’lar, Metin Göktepe’ler, Hrant Dink’ler katledilse de yerlerine yenileri gelir ve onların kalemini devralır.

Evet, memleketimizdeki bu gidişat gerçekten kaygı verici fakat unutulmasın ki umutsuzluk ve korku kefenini yırtıp atmanın elzem olduğu zamanlardan geçiyoruz. Genciyle yaşlısıyla, Alevi’siyle Sünni’siyle, Kürt’üyle Türk’üyle tüm yurttaşların ve ilerici güçlerin örgütlenip mücadele etmesi gereken zamanlardan…

Sağlıcakla kalın.

Yararlandığım Kaynaklar:

https://www.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_g_sd.birlesim_baslangic?P4=22253&P5=H&PAGE1=94&PAGE2=95 (s.94, s.95)

https://www2.tbmm.gov.tr/d26/10/10-70332gen.pdf

https://www.youtube.com/watch?v=zSTKG9kKmws&t=110s [Youtube | Ankara Gündemi – Konuk: Erkan Baş ‘’İşçi Sınıfı Ne Yaşıyor?’’ (İsmet Demirdöğen’in açıklamalarının da olduğu program.)]

https://www.youtube.com/watch?v=04S6lAjy09g (Youtube | Can Dündar: Gideceğini anlayan iktidar, erimeyi dayakla durdurmaya çalışıyor.)

https://ilerihaber.org/icerik/devletin-yeni-kontrgerilla-gucusadat-58742.html

https://www.youtube.com/watch?v=IJXWSNuHEIk (Youtube | Can Dündar ile Günün Yorumu – Herkes kendini korusun)

https://www.youtube.com/watch?v=NN6Drr-fDZI&t=1279s (Youtube | Erkan Baş gündeme ilişkin değerlendirmelerini Halk TV'de anlattı | 20. Saat 2. Bölüm 15 Ocak 2021)

https://www.youtube.com/watch?v=NDIDESHtncE (Youtube | Fikri Sağlar: Susurluk dönemi yeniden planlanıyor)

https://www.youtube.com/watch?v=z21xqPYa_KA&t=53s (Youtube | MİT ve Emniyete TSK silah ve araçları verilecek, muhalefet tepkili)

https://www.evrensel.net/haber/423641/son-24-saat-icinde-faili-belirsiz-3-saldiri-hatipoglu-ozdag-ve-uguroglu-hedef-alndi

https://ilerihaber.org/icerik/10-ekim-katliamini-oven-ulkucu-de-ozdaga-saldiranlar-arasinda-122022.html

https://www.birgun.net/haber/gazeteci-orhan-uguroglu-na-saldiranlardan-biri-mhp-li-belediyede-guvenlik-gorevlisi-cikti-330887

https://ilerihaber.org/icerik/soyluya-gore-ozdag-ve-uguroglu-saldirilari-tepkiselmis-122014.html

https://ilerihaber.org/icerik/akp-paramiliter-cetelere-neden-ihtiyac-duyuyor-dunyadan-ornekler-79955.html

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/eski-saray-basdanismani-tanriverdinin-sirketi-suikast-teknigi-hizmeti-veriyor-sadattan-gladyo-egitimi-1804869

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/suikast-egitimi-veren-sirkete-iliskin-onergeler-yanitsiz-savcilar-suskun-1805304

https://ilerihaber.org/icerik/tsk-toplumsal-olaylarda-mit-ve-emniyete-silahlarini-devredebilecek-121576.html

https://ilerihaber.org/icerik/en-az-50-kisiyi-oldurebilecegini-soyleyen-sevda-noyan-hakkinda-takipsizlik-karari-118299.html

https://sol.org.tr/haber/akpliler-simdi-de-silahli-tehdide-basladi-250-binden-fazla-silah-kayip-bu-silahlar-nerede


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Doğa ve İnsan İlişkisi Bağlamında Yabancılaşma

Gençlik Kavganın Neresinde? Devrim Yolunda İdeolojik Mücadele Ve Devrimci Şiddet

Alacakaranlıktaki Ülkemize Bir Bakış | ''Öyle mi Erdoğan?''

Maraş Katliamı (19-26 Aralık 1978)